16 Aralık 2014 Salı

Kırımlı Film Eleştirisi

Türkiye Türkleri ile Kırım Türkleri arasında köprü isim olan rahmetli yazar Cengiz Dağcı’nın ilk romanı Kaybolan Yıllar, Kırımlı ismiyle film oldu. Filmin baş rolünde sevilen oyuncular Murat Yıldırım ve Selma Ergeç yer alıyor.

03_1.162.1_1.162.1x

 Film, II. Dünya Savaşı sırasında Alman esir kamplarında rehin alınan Tatarlı esirlerin yaşadıkları insanlık dramını ve çektikleri acıları konu alıyor. Sadık Turan rolüyle karşımıza çıkan Murat Yıldırım, Rus Devrimi’nin kendileri için olumlu değişimler sağlayacağını zanneden fakat kısa sürede milli kimliklerinin tehlikeye girdiğini anlayan Kırım Türkleri’nden yalnızca biridir. Sadık Turan ve arkadaşları, ülkelerinin bağımsızlığı için önce Almanlar’a karşı Ruslar’ın yanında, daha sonra esir düştüğü Almanlar’ın yanında Ruslar’a karşı savaşmak zorunda kalırlar. Yanında yer aldığı taraf fark etmeksizin bazı coğrafyalara has, birilerinin yanında savaşmak zorunda kalmak yazgısına şahitlik ederiz. Sadık Turan'ın Almanca biliyor olması onu diğerlerinden ayıran özelliği olacaktır. Almanlar’ın baskısı altındaki Polonya asıllı Maria Koseckhi (Selma Ergeç) ile Sadık Turan’ın karşı cepheleri temsilen karşılaşmalarına rağmen acı çekme ortak paydasında aynı cephede yer alırlar. Elbette ki birbirlerini çok çabuk anlarlar ve hatta sahiplenirler.

 Malcom X’in cesaret veren “Kimse sana özgürlüğünü vermez. Kimse sana eşitliği, adaleti ve başka hiçbir şeyi vermez. Eğer gerçekten adamsan, bunları kendin alırsın!” sözünü yaşayan biridir Sadık Turan.

Untitled_1.27.1xx

 9 milyon lira bütçe ayrılan filmde kostümlerin kalitesi ve mekanların görselliği sanat yönetiminin başarısı ile şahane bir hal alıyor. Görüntü yönetiminin de bir o kadar başarılı olması filmin iyice görsellik kazanmasını sağlıyor. Baş rol Murat Yıldırım’ın oyunculuğu kendi standardını tutturduğu için yine beğenilecektir. Ancak daha önce dizilerden tanıdığım ve merakla takip ettiğim Murat Yıldırım’ın rolüne kattığı bir karakter detayı göremedim. Alman subayı Bauer’i oynayan Türk asıllı Alman oyuncu Baki Davrak’ın oyunculuğu kesinlikle dikkat çekici. Sözlerini anlamak için dikkat kesilmek gereken fondaki müzik konsantrasyonunuzu arttıracaktır.

 Çatışma sahnelerindeki ses bombardımanına görüntü bombardımanı da eşlik etse arşivlik şahane sahnemiz olacakmış. Buradaki kamera kullanımı sahneyi dışarıdan bir göz olarak izlememizi sağlıyor. Oysa çatışmanın tam ortasında kalabilirdik. Ancak senaryoda yer yer sırıtan, yapaylık hissi veren birkaç replik de yok değil. Rus politikası dolayısıyla daha ilk sahnede sınıfa giren Rus askerler, Sadık Turan’ın nefretini kazanır.

Ancak burada aceleci davranılmasa ve çocuğun giriştiği eylemi şevkle gerçekleştirmesi esnasında askerler bunu baltalamış olsa seyirci olarak biz de coşkuyla başkaldırıya eşlik edebilirdik. Dolayısıyla çocuğun askerlere meydan okuması olmamışlık hissi veriyor.

 Nihayetinde karşımızda sinemamızın  100. Yılı kabul edilen 2014’ün en iyi filmlerinden biri var. İzlediğinize pişman olmayacaksınız.

 Daha iyi filmler izlemek için sinemaya gidin, yerli filmleri kaçırmayın.

Gece Vurgunu Film Eleştirisi

Jake Gyllenhaal’in baş rolünde yer aldığı Gece Vurgunu /Nightcrawler nihayet Türkiye’de gösterime giriyor. Filmin yönetmeni Dan Gilroy’un (55) yaşına rağmen ilk filmini yönetmiş olması ilginç bir bilgi olarak şaşırtıyor bizleri.

Nightcrawler---Gece-Vurgunu--(21)

 Karşımızda oldukça zeki, hayatı çılgınca yaşamaktan çekinmeyen bir karakter ‘Lou Bloom’ var. Karşılaştığı negatif durumları derhal kabullenip daha güçlü olabilen akıllı bir adam Lou.  Aktör Jake Gyllenhaal (34) enfes performansıyla karaktere hayat vermek deyimini gönül rahatlığıyla kullanmamızı sağlıyor. Haberlere konu olan olayların kamera aracılığıyla çekilip kanallara satılabileceğini öğrenen Lou Bloom, büyük bir özgüvenle bu işe girişir. Bilişim çağı insanı olmanın da hakkını vererek bilgisayar karşısında kendini her konuda geliştirir. Haberciliğin genel kabullerine aşina olmaması ve bunları pek umursamaması sebepleriyle bir anda Lou’yu habercilikte yenilikçi biri olarak görürüz. Bir alanda uzmanlaştıkça prensipler ile sınırlandığımızı düşünürüm. Dolayısıyla bir yanımız herzaman amatör kalmalıdır. Profesyonel haber yönetmeni Nina (Rene Russo) ile amatör haberci Lou’nun uyumunda bu inancımın yerinde olduğunu düşündüm.
nightcrawler-gece_vurgunu

 Ahlaki kaygısı alışılmışın dışında zayıf olan Lou, kan donduran davranışlarını gayet makul zemine çekerek kendini hiç sarsmadan hayatına devam eder. Ne istediğini genel hatlarıyla bilen karakterimiz, mevcut gelişmelere göre hedefi daha net olarak belirler. Değişime çarcabuk konsantre oluşu onu daha da güçlü biri yapar. Az evvel bahsettiğim ahlaki kaygı yoksunluğu buldozer gibi önüne geleni ezip geçecek bir canavarla karşı karşıya olduğumuzu hissettirir. Haber yönetmeni Nina üzerinden medyanın şiddeti pazarlayan vahşi yanına da değinmek gerekiyor. Daha fazla izlenmeyi hedefleyen kanallar en etkileyici olan görüntüleri elde etmek istiyor. Bunun için sınırları sonuna kadar zorlamak ve hatta aşmak bu işin varlık sebebine uygun kabul ediliyor. Cemil Meriç’in ‘Yığınlar düşünmez, maruz kalır’ sözü geliyor akla. Mesela şehrinizde işlenme sayısı veya biçimi dolasıyla olağanlaşmış bir suçun medyada yer bulma sıklığına ve bunun sunuluş tarzına göre olağan hal olağanüstü hissedilmeye başlıyor. Bu durumda herkesin dikkati çekilmiş, kamuoyu yönlendirilmiş ve hedefe ulaşılmış oluyor. Anca bir binaya sığabilecek medyacıların gündelik başarısı için kamu düzenine dinamitler yerleştirilebiliyor. Filmin senaryosu gayet hareketli bir kurgu üzerine inşa edilmiş.  Mizah unsurunun küçük detaylar arasına serpiştirilmiş olması da filmden keyif almayı sağlıyor. Yönetmen Dan Gilroy hikayesini akıcı bir dille aktarıyor. Başrol oyuncusu Jake Gyllenhaal’in hayranlık duyulan performansı ile izlemekten pişman olmayacağınız bir film Gece Vurgunu...