4 Şubat 2015 Çarşamba

Kırık Dişler

‘Sık’ diyorlardı, ‘biraz daha sık dişini.’

Cenk, bir süre hareketsiz kaldı. Nefes almıyor gibiydi. Dikkat kesilenler burnundan soluduğunu hissedebiliyordu. Usulca ağzını açmaya başladı. -Alfabenin ilk harfini dudağına yerleştirenlere gözlerin büyümesi bedavaydı.- Onlara koca dünya savaşının bir ağza sığabileceğini gösterdi. Nadide parçalar sakladığı müzesini halka açmıştı.

İnsanın alnına ne yazılıyorsa onu yaşadığını söylüyordu bu insanlar. Göremediği o yazıyı aradı yıllarca. Kırmadığı ayna kalmadı. Alnına kazınan kesikleri okuyacak dilbilimcilere muhtaçtı.

Sakinleşmek istemedi. Sinirli olmanın iş bitiriciliğine güveniyordu. Daha fazla duymak istemediği bu lafın hesabını sormak istedi. ‘Biraz daha dişimizi sıkmamızı isteyenlerin dişlerini kıracağız. Ve sonra ağzımızı bir karış açarak onlara nasıl göründüklerini göstereceğiz.’ dedi...